Toplumda ruh sağlığına ve terapi almaya yönelik görüşler ilginç bir farklılaşma gösteriyor. Bir yandan dizilerin ve filmlerin etkisiyle sağlıklı bir yaşam için herkesin düzenli terapi alması gerektiği görüşü yaygınlaştı. Diğer yandan psikolojik sorunları olan çoğu insan toplumsal önyargılardan kaygı duydukları, “sorunlu” damgası yemekten çekindikleri için yardım aramama görüşündeler. Bu uç noktalardaki görüşleri bir sorgulayalım.
Herkes düzenli terapi almalı mı?
Psikolojik sağlık, genel sağlığın ayrılmaz bir boyutu. Sağlıklı olmak kişinin bedensel ve psikolojik olarak sağlıklı olmasını gerektiriyor. Ancak sağlıklı bir yaşam sürmek için herkes düzenli olarak terapi almak zorunda değil. Klişe görüşün aksine herkesin mutlaka bir psikoloğu olmak zorunda da değil. Bir kişi terapiyi iki hedef doğrultusunda düşünebilir:
- Psikolojik sorunları çözmek: Eğer bir kişinin yaşamında karşılaştığı olaylar ve durumlar karşısında duyguları, düşünceleri, davranışları, bedenindeki hisleri onu bunaltır ve hayatını sekteye uğratır bir hale geldiyse, o zaman kişi bunları çözmek için düzenli terapi alabilir.
- Hâlihazırdaki esenliği artırmak: Herhangi bir psikolojik sorunu olmayan bir kişi kişisel olarak gelişmek, olgunlaşmak, iyi ve sağlıklı oluşunu arttırmak istiyorsa imkânları doğrultusunda düzenli terapi alabilir.
Bu çerçeveden bakınca terapi almak; kişinin yaşamını engelleyen, bunaltıcı psikolojik sorunları varsa bir gereklilik, daha iyi bir yaşam sürmek ve gelişmek isteyen kişi için ise bir tercihtir.
Psikolojik sorunum olduğunu nasıl anlarım?
Gündelik yaşamımız içinde hepimizin bize psikolojik sıkıntı veren deneyimleri oluyor. Kimi kişilerarası kimi bireysel pek çok olay yaşıyoruz, çeşit çeşit durumla karşılaşıyoruz. Bunlar bizde hoşumuza gitmeyen duygular uyandırabiliyor: üzülüyoruz, kaygılanıyoruz, korkuyoruz, utanıyoruz, öfkeleniyoruz, iğreniyoruz… Zihnimizden istediğimiz ve istemediğimiz düşünceler geçebiliyor, rahatsız olduğumuz bedensel hisler ortaya çıkabiliyor. Bu duygularla, düşüncelerle, bedensel hislerle baş edebilmek için farklı davranışlar sergiliyoruz ve bu davranışlar bazen işe yarıyor bazen yaramıyor. Tüm bunlar aslında son derece doğal, hatta olması gereken tepkiler. Her rahatsız olduğumuz deneyimimiz, bir sorunumuz olduğunu göstermiyor. Bu deneyimlerin tedavi gerektiren psikolojik sorunlara dönüştüğünü ancak bunlar yaşamımızı kaliteli bir şekilde sürdürmemize engel olduğunda anlayabiliriz. Bu tepkilerimizin sıklığı ve şiddeti arttığında, bunaltıcı bir hale geldiğinde, hayattan aldığımız tatmini azalttığında, işteki ya da okuldaki performansımızı düşürdüğünde, insanlarla ilişkilerimizi olumsuz etkilediğinde bunlar bir soruna dönüşmüş demektir. Bu noktada bir uzmandan doğru ve etkili terapi arayışına girmemiz gerekir.
Terapi alırsam bana “sorunlu” derler
Fiziksel sağlık sorunlarının aksine, psikolojik sağlık sorunları için toplumda bir önyargı olduğu yadsınamaz bir gerçek. Psikolojik sorunları olan kişiler nahoş sıfatlarla anılabiliyorlar. Bu tüm dünyada böyle. Bu yüzden bu kişilerin önemli bir kısmı, kendi sorunlarını bir zayıflık işareti olarak görmeleri ve insanların kendilerine farklı davranmaları, işlerini ve geçim kaynaklarını kaybetme kaygıları nedeniyle tedavi aramaktan kaçınıyorlar ya da tedavi almayı erteliyorlar.
Gün geçtikçe psikolojik sorunları olan insanlara karşı önyargıları azaltmak yolunda olumlu adımlar atılıyor, toplumun bakış açısında fark edilir bir düzelme oluyor. Türkiye’de özellikle 1999 Marmara depreminden sonra toplumda psikolojik sorunları olan insanlara yönelik önyargıda kırılma oldu. Psikolojinin popülerliğinin yükselmesi, bu alanda yetişen kişilerin sayısının artması da bu önyargıları kırmakta etkili oldu. Batı ülkelerinde bu önyargıları yıkmak için toplumsal sorumluluk çalışmaları yürütüyor.
Psikolojik sorunlar çoğu zaman insanların hayatının bir döneminde yaşayabileceği sorunlardır. Modern dünyada insanın var olma çabasının bir sonucudur. Bir psikolojik sorununuzun olması illa değişmez bir özelliğiniz olduğu anlamına gelmez. Çoğu sorun uygun tedaviyle etkili bir şekilde çözülebilir ya da yönetilebilir. Eğer psikolojik sorunlarınız varsa mutlaka yardım alın. Terapi almak hayatınızı sekteye uğratan sorunlarda bir azalma yaratarak sizi rahatlatacaktır. Bu şekilde yaşam uyumunuz ve doyumunuz artacaktır.